Vatan KIRIM.
Güneyinden ve batısından Karadeniz, doğusundan Azak Denizi ile sarılmıştır. Kuzeyinden karaya Orkapı (Perekop) kıstağı ile bağlanmıştır. Bu toprak parçasının uzunluğu 30 ve genişliği 9 km.dir. Burada eskiden meydana getirilmiş olan hendekler deniz suyu ile doldurulduğunda yarımada tam ada şekline sokulmakta; tabii istihkâm halini almaktadır. Kırım Türk-Tatarları Kırım’a “Yeşil Ada” derler. Azak denizi ile yarımada arasında Kerç Yarımadası’ndan kuzeye doğru uzanan dar bir kara parçası vardır; buna Arabat denilir. Arabat ile yarımada arasında kalan sığ ve durgun suya Kırımlılar Sasık Su (Kokmuş Su) derler. Bu su kışın donar.
Kırım Yarımadası’nın en geniş yeri , Kafkasya’yı Kırım’dan ayıran Kerç Boğazı’nın batı sahilinden yarımadanın batı sahilindeki Tarhankut burnuna kadar 320 km.dir. En kuzey noktasından en güney noktasına kadar olan uzunluğu 200 km.dir. Bu ölçülere göre Kırım yarımadasının yüzölçümü yaklaşık 27.000 km²dir.
Kırım’ın nüfusu 2001 sayımına göre 2.400.000’den biraz fazladır. Başkenti Akmescit (Simferopol)’dür. Başlıca şehirleri Akyar [Sivastopol] (364.000) , Kefe [Feodosya] (75.000) , Kezlev (Gözleve)[Yevpatorya] (106.000), Yalta (82.000) , Canköy (43.000) , Bahçesaray (34.000).
Ayrıca Karasubazar[Belogorsk] (26.000), Orkapı [Krasnoperekopsk] (31.000), Sak [Saki] (30.000), Sudak (28.000) ve Aluşta (54.000) gibi küçük şehirler de bulunmaktadır. Kırım Yarımadası’nda çok çeşitli toprak parçaları bulunmaktadır. Kuzey kısmı bozkır-step/çöl-ova bölgesi, güney kısmı ise dağlık-ağaçlık/yalıboyu bölgesi olarak adlandırılmaktadır.
Kırım Yarımadası’nın sahillerinin uzunluğu 1000 km kadardır. Girintili körfez ve koyları ile çıkıntılı burunları çoktur. Bu sebeple liman ve iskelesi çok, deniz ulaşımlarına elverişlidir. Azak Denizi’nin kıyıları alçak ve çıplaktır.
Başlıca akarsuları; Salgır, Karasu, Çorgana, Belbek, Kaçı, İndalve Kuzey Bulganak’tır. Ayrıca Akçokrak, Akmelez, Alma, Angora, Aşlama, Arpat, Tınaz, Uçansu, Uskutsu, Uluözen, Çurçur ve Kara özen gibi derelerle bahçe ve bostanlar da sulanmaktadır. Kırım’ın 1657 çay ve akarsuyunun 150’si sürekli akar ve çoğunluğu 10 km.den kısadır. Büyük çoğunluğu daha nemli olan dağlık bölgelerden başlar, güneye ve doğuya akarak denize kavuşur. Yarımadanın en uzun ırmağı olan Salgır, kuzeybatı yönünde Sivaş Tuz Gölüne akmaktadır.Ülkenin kuzey batısındaki 2/5 lik bölümde ve Kerç yarımadasında herhangi bir ırmak yoktur. Uzun bir yaz dönemi ve yağmur yağmamasına bağlı olarak Kırım , genellikle kuraktır. Steplerdeki az miktardaki nehirler de kuruma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Akyar’dan Kefe’ye kadar uzanan Kırım dağlarının en yüksek noktası, güneydeki sıradağlar olan Yayla Dağları’nda/Main’de bulunmaktadır. Roman-Koş adı verilen bu dağ, denizden 1.545 m. yüksekliktedir. Güney yalısının Aya burnundan Karadağ’a kadar uzayan kısmını soğuk ve sert kuzey rüzgarından koruyan Yayla dağları ormanlık ve kayalıktır. Yayla dağlarının uzunluğu 150 km ve genişliği 50 km kadardır. Bu dağların doğusunda geniş boğazları olan daha alçak dağlar vardır. Yayla dağlarının batı uçunda yer alan Akyar ile doğu ucundaki Kefe limanları, dağlarla bozkır arasındaki bölgeye düşmeleri nedeniyle kuzey rüzgarlarına açık bulunurlar.
Yarımadanın kuzey kısmında ılıman kara iklimi hakimdir. Ortalama sıcaklık Ocak ayında 1-2 C ve Temmuz ayında 24 C dir. Güney sahillerde ise tipik Akdeniz iklimi görülmektedir. Ortalama sıcaklık Ocak ayında 4 C ve Temmuz ayında 26 C dir. Kırım, bütün Ukrayna’nın en çok güneş alan bölgesidir. Temmuz ayı en çok güneş ışığı alınan zamandır. Gözleve çevresindeki step kıyı bölgesi, deniz esintileri ve dağların olmaması nedeniyle çok fazla güneş ışığı almaktadır.
Isı ve nemlilik miktarları ile Kırım, dünyadaki tarımsal alanlar içinde önemli bölgelerden birisi olarak kabul edilir. Kırım topraklarının büyük kısmında görülen bu hava sıcaklığı; buğday, mısır ve birçok meyvenin rekoltesini ve üzümlerin aktif büyümelerini artırmaktadır.
Sahil şeridi, Yayla dağlarının güney deniz sahili boyunca uzanmaktadır. Bu şerit boyunca dünyaca ünlü sağlık merkezleri; Yalta, Alupka, Simeiz, Gurzuf, Mishor, Livadia, Foros ve Aluşta‘da bulunmaktadır. Akyar ve Balaklava ise Karadeniz kıyısında yer alan en önemli körfezlerdir.
Kırım’ın deniz kıyısı boyunca yapılan ulaştırma yolları Rusya, Ön Asya ve Güney Avrupa ülkeleri ile çok kullanışlı bağlantılar kurulmasını sağlamıştır. Yarımada’da nehir hariç her tür taşımacılık gelişmiştir. Kırım’ın deniz kapıları Sivastopol, Yalta Gözleve ve Kerç’dir. Bu limanlar aracılığı ile başta rusya Federasyonu’nun Krasnodar bölgesi, Gürcistan, Volga-Donskoy gemi kanalları yoluyla Hazar Denizi, Beyaz Deniz ve Baltık Denizi ile, Türkiye’de; Trabzon, Samsun, İstanbul ve Çanakkale limanları, Romanya’nın Köstence limanı ve diğer ülke limanları ile bağlantı kurulmaktadır.
Kırım’da karayolları; ulaşım ağında başrolü almaktadır. Karayollarının uzunluğu 7 milyon kilometre, demiryolu uzunluğu 1.000 kilometrenin üzerindedir. Akmescit (Simferopol)’de bulunan havaalanı milletlerarası bir hava limanıdır.
Kırım, çok çeşitli yeraltı kaynaklarına sahiptir. Özellikle Kerç bölgesinde demir cevheri, Balaklava ve Agarmuş’ta kireç taşlarının oluşturduğu maden yatakları, toprağı tuzlu olan kuzey-doğu/Sıvaş bölgesi ve diğer 400’den fazla muhtelif gölde tuz kaynakları ile Kırım’ın düzlük kısımlarında ve Kevkinitsky Bay’daki gaz kaynakları endüstriyel açıdan önem taşır. Kırım’da ilk doğalgaz kaynağı 1996 yılında bulunmuştur. Daha sonra bu kaynağın üretim kapasitesi geliştirilerek; ülke genelinde toplam 800 km. doğalgaz boru hattı inşa edilmiştir.
Kırım, turizm açısından da önem taşır. Kıyı şeridi boyunca yaklaşık olarak doğal 517 km. ve suni 100 km. uzunluğunda plajlar bulunmaktadır. Günümüzde Sak/Şakskoye ve Gözleve/Çokrakskoye gölleri ile Bulganak/Bulganskoye kaynağında bulunan “Tıbbi çamurlar”, 200’ün üzerinde mineral su kaynağı önemli turizm öğeleridir.
Yanmadadaki Yayla Dağı, Karadağ, Tarhankut Burnu ve Ayı Dağı/Ayuv Dağ önemli ormanlık araziler olarak görülmektedir. Savaş sonrası dönemde, bölgesel şartlara uyum sağladığı görüldüğü için, dağlık bölgenin ağaçlandırılması amacıyla çok miktarda çam ağacı dikilmiştir.
Büyükbaş ve küçükbaş besi hayvanı ve tavukçuluk potansiyeli açısından da çok zengin olan Yarımada’da besi hayvanı yetiştirmeye müsait açık alanlar oldukça fazladır.
Biyologlar Yarımada’yı, coğrafyayı geniş ölücüde yansıtan iki bölüme ayırmıştır. Kuzey kısmı Avrasya stepi, dağlık güney kısım ise Akdeniz benzeri kabul edilmiştir. Akdeniz olarak adlandırılan alanın bitki örtüsü, steplerle karşılaştırıldığında daha zengin ve çeşitlidir.
Kırım’da su, özel bir ekonomik ve stratejik faktördür, insan yapımı olan Kuzey Kırım Kanalı, Dinyeper Nehri’nden Yarımada’ya su getirmekte ve bu su ile tarımsal üretimin ihtiyacının % 50’si, Akyar ve Akmescit gibi büyük şehirlerin su ihtiyacının % 80’i karşılanmaktadır.