Vatan KIRIM.
Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde, yarımadanın en doğusunda, Akmescit’e 210 km uzakta, aynı addaki boğazın kıyısında kent. Yabancı kaynaklarda kentin adı Kerch / Kertch, Osmanlı kaynaklarında da zaman zaman Kerş olarak geçer. Bulunduğu yarımada da “Kerç yarımadası” olarak anılır.
Kerç yönetim birimi 108 km2‘dir. 2001 yılı itibariyle şehrin nüfusu 157.000’dir.(Rayon nüfusu 182bin) Nüfusunun büyük çoğunluğu Ruslardan oluşmaktadır. Özel ekonomik bölge “Port Krym – Kırım Limanı” ile Kırım’ın önemli ihracat limanlarından biridir. Özellikle buğday ticareti yaygındır. Hububat, balık, keten tohumu, damızlık tohum, yün de ihraç ürünlerdir.
Demir madenciliği, tersanecilik, balıkçılık, pamuk işleme, konservecilik, tütüncülük, metalurji, değerli taş işlemeciliği, dericilik, çimento, bira üretimi, arıtılmış su, kireç, mum ve sabun üretimi ve değirmencilik önemli yerel sanayi dallarıdır.
1895 yılında Kerç yakınlarında demir madeni bulundu. Bu tarihten sonra madencilik gelişti.
Turizm açısından ele alındığında, Kerç’in sahip olduğu en önemli özellik hem Kerç kasabasının içinde hem de Çokrak gölünde yer alan mineral çamur banyolarıdır. Bu banyolar birçok hasta için şifa kaynağıdır.
Konu başlıkları |
Tarih
Kendi adını verdiği, Karadeniz’le Azak Denizi’ni birbirine bağlayan stratejik Kerç Boğazı’nın (antikçağ’daki adıyla Kimmer Bosforu’nun) üzerinde kurulması sebebiyle şehir tarih boyunca stratejik bir önem arzetmiştir.
Kerç şehrinin tarihi MÖ 6. yy’da Miletos (Milesians) sömürgesi altında bu bölgede kurulan antik Pantikapeon / Pantikapaion / Pantikapey / Pantikapei / Panticapaeum / Panticapei şehrine kadar dayanmaktadır. Yunan kolonisi Panticapaeum MÖ 6. yy’ın ortalarında Miletliler tarafından kurulmuştur. MÖ 438’den Pontus kralı Büyük Mithradates’in bölgeyi fethetmesine kadar (yaklaşık MÖ 100), bağımsız bir hanedanlık tarafından yönetilen Bosporus krallığının içinde bir bölgeydi. Kent bu zaman zarfında Bosporos adını aldı ve Bosporos/Bospor (Cimmerian Bosporus) krallığının başkenti oldu (MÖ 5. yy – MS 4. yy). 6. yy’dan itibaren Bizans kalesi olarak kaldı. “Mithridates of Pontus” tarafından kale fethedildi. Mithradates’in oğlu Phanaces MÖ 4. yy’ın ortalarına kadar sürecek Roma koruması altında yeni bir eyaletin kurucusu oldu. Hakimiyetini Tauris’in (Kırım) kıyı kesimlerine doğru genişletti. Kasaba Bosporapassed olarak anıldı. Kent MÖ 4. yy’da Hunların istilasına uğradı. MS 6. yy’da da Göktürklerin istilasına uğradı ve 7. yy’ın sonlarından itibaren Kırım’a yerleşen Hazarlar’ın (7. yy sonu – 11. yy başı) en önemli kenti durumuna geldi. Bir dönem “Pantikapeon” olarak anılan şehir, 11. yy’dan itibaren “Kerç” (Kerçyu) adıyla anılmaya başlanmıştır. Daha sonra 10. yy’da Kiev Rusları bölgeyi işgal etti. Kent Kiev Rusları’nın bir parçası sayılan ve Kerç Boğazı kıyılarına kurulan Tmurakan prensliği içinde yer aldı. Bu süre zarfında kent Krtchev olarak anıldı. Krtchev adı 11. yy’da Kuzey Kafkas’larda bir prenslik olan Tmurakan’ların kitabelerinde geçmektedir. Bölge ardından Kuman ya da Kıpçaklar tarafından işgal edildi.
Peçenek ve Kıpçak hakimiyetinin ardından Cengiz İmparatorluğu’na tabi olan şehir, daha sonra Altın Orda devletinin sınırları içinde kaldı. Tüccar Cenevizliler 1318’de her yıl vergi vermek şartıyla hakim oldukları Kerç’te Cherkio / Cerchio adı altında bir konsüllük kurdu (14. yy – 15. yy). 1475’te Osmanlı Donanması tarafından Ceneviz ticaret limanı ve konsüllük fethedildi, daha sonra Kefe sancağına bağlandı.
Şehir, Ceneviz yapısı olan Kerç Kalesi çevresinde gelişmiştir. Evliya Çelebi; uzunluğu 1.000 adım olan Kerç Kalesi’nin içinde Sultan Beyazit Veli Camii’nin dışında, 200 kagir yapı, bir hamam, oniki dükkan ve bir adet kilisenin bulunduğunu belirtmekteydi. “Dış kale, deniz kenarında bir körfez kucağında, büyük bir liman ağzında dört köşeli, taş yapı bir kale idi ve çoğunlukla burada gayr-ı müslimler oturmaktaydı.”
Evliya Çelebi’nin Kerç hakkında belirttiği diğer bilgiler ise şu şekildedir; «Banisi Ceneviz frengi’dir, Sultan Bayezid-i Velî, Gedik Ahmet Paşa eliyle feth etmiştir. Bu Kerç Kalesi içinde ancak Sultan Bayezid-i Velî Camii var. Tarz-ı kadîm kiremit örtülü bir eski mabeddir. Mihrabının dışında yol üzre camiin sol köşesinde beyaz dörtköşe mermer kitabe tarihi 843 (1439?) dur. Minaresi büyük bir depremde yıkılıp vakıf tarafından yenilenmiş olup alttan bir adam yüksekte celi kitabe tarihi: 1007 (1598) de Murad Han kızı Hatice Hatun tamir ettirdi. Bu cami tarafında içkale var. Batıya bakan küçük demir kapısındaki kitabe : Sultan Mehmet Han ibn Murad Han zamanında 889 (1485?) de yapıldı. Büyük kapının dışında mamur varoşda hendek kenarında Mustafa Çelebi Camii, 995 (1586) Cemaziyelahir’de hayır sahibi Mustafa Çelebi yaptırdı. Kurşun kaplı yüksek kubbeli bir camidir.»
Tarihler bir birbirini tutmamaktadır, 843 II. Sultan Murad zamanı Kırım’ın fethinden çok önce, 889 II. Bayezid zamanı olup, III. Sultan Mehmet zamanına ait bir cami kitabesinin tarihi olarak gösterilmiştir.
Kerç’deki eserler hakkında da bunun dışında başka bilgi bulunamamıştır.
17. yy başlarında artan Rus saldırılarına karşı Kerç boğazını ve şehri korumak için 1703 yılında Kerç şehrinin 10 km kuzeydoğusunda Akıntı Burnu mevkiinde büyük bir kale yapılmıştır (Yenikale).
1769 – 1774 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan Osmanlı devletinin yenik çıkması üzerine, 1771’de Kerç ve Yenikale Dolgrukov komutasında Rus işgaline uğramış, 1774 Küçük Kaynarca antlaşması ile Kerç Rusya topraklarına katılmıştır. Kerç bu yıllarda Rus Karadeniz Filosu’nun da Kırım’daki ilk deniz üssü olmuştur. Üs olma önemini batıdaki Odessa ve Azak’ın kuzey kıyısındaki Taganrog’un büyümesiyle yitirir.
1812 senesinde bu şehri ziyaret eden seyyah Clarke, Antik Pantikapeon şehrinin kalıntıları üzerine kurulmuş olan Kerç’in büyük bir sefalet içinde olduğunu yazmıştır.
1820’de Türk eseri olan Yenikale tahrib edilmiştir.
Rus hakimiyetinde liman dışında demiryolu hattı ile ulaşım daha da çeşitlendirilmiş ve şehirde sanayi (özellikle konserve, tütün ve metalurji vs) gelişmiştir. Bu gelişme Sovyetler Birliği döneminde de devam etmiştir.
Kerç Kırım Savaşı ve 2. Dünya Savaşı yıllarında büyük hasara uğramıştır. 2. Dünya Savaşı’nda Mayıs 1942 ile Nisan 1944 yılları arasında Kerç Almanlar tarafından işgal edildi. Bu zaman zarfında kentteki tüm Yahudiler katledildi. Kentte çetin savaşlar meydana geldi.
Gezilecek Görülecek Yerler
Arkeolojik eser olarak Osmanlı yapısı Yenikale ve şehir merkezindeki eski cami binası dışında Türk-İslam dönemine ait kayda değer herhangi bir eser artık bulunmamaktadır. Eski cami binası 1990’ların başında Kırım Tatarları tarafından geri alınmış ve restore edilerek ibadete açılmıştır.
Kentte 717 yılından kalma erken Bizans stilinde St John the Baptist kilisesi de kentin tarihi eserlerinden biridir.
Kerç şehrinin yakınlarındaki Pantikapeon (Panticapei) Antik Şehir harabeleri de önemli arkeolojik bölgelerden biridir.
Bunun yanında 10 yy’dan kalma Ioann Predtecha kilisesi ile 4. yy’dan kalma Adzhimushkayskie katakombları (yeraltı kral mezarları) görülmesi gereken yerler arasındadır.
Mitridat dağı, MÖ 4. YY’dan kalma kraliyet mezar tepeciği (Royal Burial Mound), MÖ 3. yy’dan kalma Melek-Çesmen mezar tepeciği, Kul-Oba İskit mezar tepeciği ve Eltigen görülmesi gereken diğer yerlerdir.
Bulganak (Bondarenkovo)’da çamur volkanları (tepeleri) de görülmesi gereken ilginç doğal güzellikler arasındadır. En büyük tepenin çapı 30 metre’dir.
Arkeolojik kazılarda kasaba ve çevresinde birçok kurgana, mezara, mezar tepeciklerine rastlanmıştır. 1825’ten beri birçok mezar açılmıştır. Altun oba’da Mısır piramidine benzer büyük bir taş yığını bulunmuştur. Yığın etrafında ejderha desenli altın tabaklar gibi eşyalar bulunmuştur. 1830 – 31’de açılan Kul oba’da (Mound of Cinders – Yanık tepe) bir Bosporus kralı, eşi, atı ve seyisine ait olduğu sanılan bir mezar bulunmuştur. Kamçısı altın kaplama, kalkan ve yayı yine altından, altın kraliçe taçları ve kolyeleri, göğüs mücevheratı, altın bir vazo bulunmuştur. 1858’de açılan Pavlovskoi kurgan’ında bir Yunanlı bayanın mezarı bulunmuştur. Mezar yanında bayanın elbiseleri, eşsiz bir deri bot ve Persephone’un Hades’ten dönüşünü betimleyen güzel bir vazo bulunmuştur. Komşu mezarda ise 4. yy’dan kalma günümüzde en eski Yunan duvar resimleri bulunmuştur. Kurgan içinde Sicyonian’lı ressam Pamphilus’un sanatından kalma tek örnek olan değerli oyma şimşir parçalar bulunmuştur.
Kerç boğazının doğu kıyısındaki Taman’daki kurganlarda da eski Yunan sanatına ait birçok eşya bulunmuştur. 1859’dan beri Mithradates tepesinin kuzey kesimlerinde Cimmerian Bosporus’un tarihi ve etnoğrafyasıyla ilgili 200 adet katakomb bulunmuştur. 1890 yılında 491 yılından kalma duvarlarında Yunanca yazıtlar ve haçlar olan ilk Hristiyan katakomb bulunmuştur.
Müzeler
Kerç Tarih ve Arkeoloji Müzesi
1825 yılında eskiden Kerç tarih ve arkeoloji müzesi olarak kullanılan Aleksander Nevsky kurulmuştur. Arkeolojik değeri yüksek olanlar Petersburg’daki Hermitage’a taşınmıştır. Kalanların çoğu Kırım savaşındaki İngiliz işgali sırasında dağılmıştır.
Diğer müzeler;
Resim Galerisi, 1942’deki Adzhimushkai taş ocağının kahramanca savunması ile ilgili müze, Eltigen Landing Party müzesi.
Kerç Boğazı
Antik dönemde Kimmerios Bosporos olarak geçer. Azak Denizi’ni Karadeniz’e bağlayan su geçitidir. Batıda Kerç yarımadası (Ukrayna), doğuda Taman yarımadası (Rusya) arasında kabaca kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda yaklaşık 50 km boyunca uzanır. Kuzey kesimi daha dardır (6 km). Güneye doğru genişliği artarak 15 km’yi geçer. Boğaz’da Azak’ın sularını Karadeniz’e boşaltan bir üst akıntı ile Karadeniz sularının Azak’a geçtiği bir alt akıntı vardır.
2014’te Rusya’nın Kırım’ı işgal ve ilhakı sonucu boğazın kontrolü tekrar Rusya’ya geçti. Boğazın iki yakası arasında yasa dışı olarak inşaatı devam eden Kerç Boğazı Köprüsü’nün Aralık 2018’de hizmete girmesi planlanmaktadır.
Kerç Yarımadası
Karadeniz ile Azak denizi arasında, Kırım yarımadasının doğu uzantısını oluşturan kesime verilen addır. Kırım’ın esas gövdesine 15 km genişlikte alçak bir kıstakla bağlıdır. Doğuda Kerç boğazı ile sınırlanan yarımadada, engebeliği 100 m’yi biraz aşan tepeler oluşturur. Kıyılarında tuzlu bataklılar vardır. Demir cevheri ve doğal gaz çıkarılır.